Ata Tohumları Tarım Kredi’de!

Bakan Kirişci’den Ata Tohumları Açıklaması: “Geleceğimiz İçin Büyük Bir Adım”

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tarım Kredi Marketleri’nde Ata tohumlarıyla üretilen sebze ve meyvelerin satışa sunulması hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Kirişci, yerli ve milli tarım politikalarının en büyük önceliklerinden biri olduğunu vurgulayarak, genetiği değiştirilmemiş, doğal ve sağlıklı gıdalara erişimi artırmak için büyük bir adım attıklarını belirtti. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ata tohumlarımız, geçmişten gelen mirasımızdır. Bu tohumları koruyarak ve üretimi teşvik ederek, hem çiftçilerimizi destekliyor hem de vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve besin değeri yüksek gıdalar sunuyoruz. Bu proje, tarım sektörümüzün geleceği açısından kritik bir adımdır.”

Bakan Kirişci ayrıca, küçük ölçekli çiftçilerin desteklenmesi ve geleneksel tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılmasıyla Türkiye’nin tarımsal bağımsızlığının güçleneceğini ifade etti.

“Artık tarladan sofraya kadar her aşamada yerli üretimi ön plana çıkarıyoruz. Ata tohumlarının yaygınlaşması, ülkemizin gıda güvenliği açısından da büyük bir kazanım olacak.”

Bu açıklamalar, Türkiye’nin doğal ve sağlıklı tarıma yönelik attığı adımların somut bir göstergesi olarak değerlendirilirken, Tarım Kredi Marketleri’nin bu projeye öncülük etmesi, yerel üreticilerin daha fazla desteklenmesini sağlayarak kırsal kalkınmaya da katkıda bulunacak.

Bakan Kirişci, tüketicileri Ata tohumu ile üretilen sebze ve meyveleri tercih etmeye davet ederek, hem bireysel sağlığa hem de ülke tarımına katkı sağlamanın önemine dikkat çekti.

Ata Tohumları Tarım Kredi Marketlerinde Satışa Sunuldu: Yerli ve Milli Tarımın Güvencesi

Türkiye’nin tarımsal kalkınma hamleleri kapsamında önemli bir adım daha atıldı. Çiftçilerin ve tüketicilerin yerli ve doğal ürünlere erişimini artırmayı amaçlayan Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, Ata tohumları ile üretilen sebze ve meyveleri raflarına ekledi. Bu adım, geleneksel tarımı desteklemenin yanı sıra sağlıklı ve doğal besinlere ulaşımı kolaylaştırarak gıda güvenliği konusunda da büyük bir fark yaratıyor.

Ata Tohumu Nedir?

Ata tohumu, genetik yapısı bozulmamış, hibrit veya GDO’lu olmayan, nesilden nesile aktarılan, tamamen doğal tarım ürünlerinin yetiştirilmesini sağlayan tohumlardır. Geleneksel tarım yöntemleriyle üretilen bu tohumlar, yüksek besin değeri, dayanıklılığı ve lezzetiyle öne çıkar.

Ata tohumlarının en büyük avantajlarından biri, doğal bağışıklığa sahip olmalarıdır. Tarımsal ilaçlara ve kimyasallara daha az ihtiyaç duyan bu tohumlar, toprağın doğal yapısını koruyarak ekosisteme zarar vermeden üretim yapılmasını sağlar. Ayrıca, gelecek nesillere aktarılabilir, yani her hasat sonrası çiftçiler yeni tohumlar alarak sürdürülebilir tarımı destekleyebilir.

Tarım Kredi Marketleri’nde Ata Tohumları ile Üretilen Ürünler

Tarım Kredi Marketleri, Türkiye’nin dört bir yanında çiftçilerden topladığı yerli üretim sebze ve meyveleri tüketicilerle buluşturuyor. Ata tohumlarıyla yetiştirilen ürünler şu şekilde sıralanabilir:

  • Domates (Yerel Çeşitler)
  • Salatalık
  • Biber (Çarliston, Kapya, Dolmalık, Sivri vb.)
  • Patlıcan
  • Kabak
  • Fasulye
  • Mısır
  • Marul ve Diğer Yeşillikler

Bu ürünler, katkısız ve doğal tarım prensipleri ile üretildiği için besin değerini koruyarak daha sağlıklı bir alternatif sunuyor.

Ata Tohumlarının Önemi ve Faydaları

Ata tohumlarının yaygınlaştırılması, sadece sağlıklı beslenme açısından değil, tarımsal sürdürülebilirlik ve milli bağımsızlık açısından da büyük bir öneme sahiptir.

  1. Kimyasal İçermez: GDO’lu veya hibrit tohumların aksine, ata tohumları doğal yollarla çoğaltılabilir ve kimyasal gübreler olmadan da sağlıklı şekilde yetişebilir.
  2. Besin Değeri Yüksek: Hibrit tohumlarla üretilen sebze ve meyvelere kıyasla daha fazla vitamin, mineral ve antioksidan içerir.
  3. Lezzetlidir: Geleneksel tohumlardan yetişen ürünler, daha doğal ve yoğun bir aromaya sahiptir.
  4. Toprağı Korur: Ata tohumu ile yapılan tarım, doğal tarım teknikleriyle uyumlu olduğu için toprağın yapısını bozmaz.
  5. Yerel Çeşitliliği Korur: Bölgesel tarımın devam etmesini sağlayarak, yerel tohumların yok olmasını engeller.
  6. Çiftçiye Destek Sağlar: Küçük ölçekli çiftçilerin desteklenmesine ve geleneksel tarım yöntemlerinin yaşatılmasına katkı sunar.

Ata Tohumları ile Üretim Nasıl Yapılıyor?

Tarım Kredi Kooperatifleri, yerel çiftçilerle iş birliği yaparak organik tarım prensiplerine uygun şekilde üretim yapılmasını sağlıyor. Bu süreçte şu adımlar izleniyor:

  1. Tohum Seçimi: Yalnızca doğal yollarla çoğaltılabilen ata tohumları kullanılıyor.
  2. Kimyasal Kullanımına Karşı Önlemler: Gübreleme ve ilaçlama konusunda doğal yöntemler tercih ediliyor.
  3. Sertifikasyon ve Kontroller: Ürünler, çeşitli laboratuvar testlerinden geçirilerek sağlık ve kalite standartlarına uygunlukları denetleniyor.
  4. Tüketiciye Ulaşım: Marketlerde özel olarak işaretlenmiş alanlarda ata tohumlarıyla üretilen sebze ve meyveler satışa sunuluyor.

Ata Tohumları ile Üretilen Ürünler Nerelerde Satılıyor?

Tarım Kredi Marketleri, Türkiye genelindeki 1.500’den fazla mağazasında ata tohumu ile üretilen gıdaları tüketicilerle buluşturuyor. Ayrıca, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin online satış platformları üzerinden de doğal ve yerli tarım ürünleri satın alınabiliyor.

Halkın Ata Tohumlarına Olan İlgisi Artıyor

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve doğal tarım ürünlerine olan talep giderek artıyor. Özellikle tarımsal kimyasalların insan sağlığına zararları konusunda bilinçlenen tüketiciler, yerli ve doğal üretime yönelmeye başladı. Ata tohumlarının Tarım Kredi Marketleri’nde satılmaya başlanması, halkın güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimini kolaylaştırarak yerli tarıma olan ilgiyi daha da artırdı.

Tarım Kredi Marketleri ve Yerli Tarımı Destekleme Çalışmaları

Tarım Kredi Kooperatifleri, yalnızca ata tohumlarıyla üretilen sebze ve meyveleri değil, aynı zamanda doğal süt ürünleri, bakliyatlar, zeytinyağı ve diğer yerel gıdaları da tüketiciyle buluşturuyor. Bu sayede, hem çiftçilerin emeği korunuyor hem de sağlıklı ve katkısız gıdalar daha geniş kitlelere ulaştırılıyor.

Tarım Kredi Marketleri’nin bu girişimi, Türk tarımının geleceği açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Yerli üretime ve sağlıklı gıdaya verilen bu destek, tarımsal bağımsızlığın güçlenmesine ve tüketicilerin bilinçlenmesine katkı sağlıyor.

Geleceğin Tarımı, Geçmişin Tohumlarında Saklı

Ata tohumları, Türkiye’nin tarımsal mirasını ve geleneksel üretim yöntemlerini korumanın anahtarıdır. Tarım Kredi Marketleri’nin bu tohumlarla üretilen ürünleri satışa sunması, hem çiftçilerin ekonomik olarak desteklenmesini sağlar hem de tüketicilere sağlıklı ve doğal gıdalar sunar.

Sağlıklı beslenmeye önem veren, doğal ve yerli üretime destek vermek isteyen herkes, Tarım Kredi Marketleri’ne giderek ata tohumu ile üretilmiş sebze ve meyveleri tercih edebilir. Böylece, hem bireysel sağlık korunur hem de Türkiye’nin tarımsal bağımsızlığına katkı sağlanmış olur.

Tarım Kredi Marketlerinde Ata Tohumu Satışı Başladı: Yerli Tohumlar Yeniden Hayat Buluyor!

Tarım Kredi Kooperatifleri, yerli ve doğal tarımı desteklemek amacıyla ata tohumlarının satışına başladı. Türkiye’nin farklı bölgelerinden toplanarak tescil edilen 37 çeşit ata tohumu, Tarım Kredi Marketleri raflarında yerini aldı. Yetkililer, bu sayının kısa sürede 49’a çıkarılacağını belirtti.

Yerli ve Doğal Tohumlar Çiftçilerle Buluşuyor

Ata tohumları, genetik çeşitliliğin korunması, tarımsal üretimde kalitenin artırılması ve sağlıklı besinlere erişimin kolaylaştırılması amacıyla satışa sunuldu. Geleneksel üretim teknikleriyle tarıma katkı sağlamak isteyen çiftçiler, artık Tarım Kredi Marketleri aracılığıyla yerel ve doğal tohumlara ulaşabilecek.

Tarımda Bağımsızlık İçin Önemli Bir Adım

Tarım Kredi Kooperatifleri, yerli üretimi teşvik etmek ve dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla ata tohumlarını yaygınlaştırmayı hedefliyor. Tarım yetkilileri, ata tohumlarının kimyasal müdahaleye ihtiyaç duymadan sürdürülebilir tarımı desteklediğini ve geleceğin tarımı için büyük bir adım olduğunu vurguluyor.

Hangi Tohumlar Satışta?

Şu an için satışta olan 37 çeşit ata tohumu, Türkiye’nin farklı bölgelerinden özenle seçildi ve Tarım Kredi Marketleri aracılığıyla tüketicilere sunuldu. Bu sayı, ilerleyen dönemde 49’a yükseltilecek. Ancak, satışta olan sebze ve meyve tohumlarına ilişkin detaylı bir liste henüz paylaşılmadı.

Daha fazla bilgi almak isteyenler, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin resmi web sitesini ziyaret edebilir veya en yakın şubeye başvurabilir.

Geleneksel Tarımın Gücü

Ata tohumları, genetiği değiştirilmemiş ve doğal yollarla yetiştirilmeye uygun olduğu için hem çiftçilerin hem de tüketicilerin sağlıklı ve lezzetli gıdalara ulaşmasını sağlıyor. Tarım Kredi Marketleri’nde başlayan bu yeni dönem, yerel tarımı desteklemek isteyen herkes için büyük bir fırsat sunuyor.

Siz de Tarım Kredi Marketleri’ni ziyaret ederek ata tohumlarını keşfedebilir ve geleneksel tarımın yeniden canlanmasına katkı sağlayabilirsiniz!

Gıda Terörüne Karşı Adalet Bakanlığı ve Devlet Yetkililerine Çağrı: Hileli Gıda Cinayettir, Affedilemez!

Gıda üretimi ve tüketimi, yaşamın sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak ülkemizde son yıllarda artan gıda hileleri, halk sağlığını tehdit eden ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiştir. İnsanların en temel hakkı olan sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşma hakkı, bazı şirketlerin kar hırsı uğruna yok sayılmaktadır. Gıda ürünlerine yapılan hileler sadece bir etik ihlal değil, aynı zamanda ağır bir insanlık suçudur. Bu durum, vatandaşın cebinden sağlığını çalan bir cinayetten farksızdır!

Tüketici Güvenliği Yıkılıyor, Sağlık Tehlikeye Atılıyor

Artan hayat pahalılığı nedeniyle birçok vatandaş, bütçesini zorlayarak gıdaya ulaşmaya çalışıyor. Ancak aldığı ürünlerde yapılan hilelerle karşı karşıya kalıyor. Örneğin, süt ve süt ürünlerinde nişasta veya bitkisel yağ kullanımı, et ürünlerinde sakatat ve domuz karışımı gibi yöntemlerle gıda üreticileri resmen halkı zehirlemektedir. Üstelik bu ürünleri en savunmasız kesimler, bebekler, çocuklar ve yaşlılar tüketmektedir. İnsanların geleceğini ve sağlığını hiçe sayan bu uygulamalar, cezasız kaldıkça daha da yaygınlaşmaktadır.

Bu Sadece Ekonomik Bir Sorun Değil, İnsanlık Suçudur

Hileli gıdayı üreten ve satanlar yalnızca halkın sağlığını tehlikeye atmıyor, aynı zamanda toplumda güvensizlik yaratarak ülke ekonomisine de zarar veriyor. Vatandaş artık market raflarında gördüğü hiçbir ürüne güvenemiyor. Bu güvensizlik, hem yerli üreticilere hem de ihracata ciddi darbe vuruyor. Gıda güvenliğinin sağlanmadığı bir ülke, kalkınmadan ve toplumsal huzurdan söz edemez.

Avrupa ve Amerika’dan Alınacak Dersler: Sert Yaptırımlar Şart!

Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da gıda güvenliğine dair yaptırımlar son derece ağırdır:

  • Gıdada hile yapan firmaların faaliyetleri süresiz olarak durdurulur.
  • Tüm mal varlıklarına el konularak kamuya aktarılır.
  • Firma yöneticileri ve sahipleri, insan sağlığını tehlikeye atmaktan hapis cezaları alır. Amerika’da bu cezalar 10 yılı aşabilir.
  • Ayrıca, gıda güvenliğini ihlal eden firmalar halktan ve sektörden dışlanır; bir daha bu sektörde faaliyet göstermeleri engellenir.

Bu tür yasalar, halk sağlığını koruma konusunda etkili ve caydırıcı olmuştur. Ancak ülkemizdeki mevcut yaptırımlar, hileli gıda üreticileri için neredeyse ödül niteliğindedir. Birkaç bin TL’lik para cezası veya birkaç gün süren denetimler, bu suçların önüne geçemez.

Kanunlar Değişmeli, Cezalar Caydırıcı Olmalı

Gıda hileleriyle mücadelede Adalet Bakanlığı’na ve devlet yetkililerine şu çağrıda bulunuyoruz:

  1. Hileli gıda üreten firmalar süresiz olarak kapatılmalı!
  2. Firmanın tüm mal varlıklarına devlet eliyle el konulmalı ve kamu yararına kullanılmalı!
  3. Bu suçu işleyen firma sahipleri ve yöneticileri en az 5 yıl, tekrarı halinde ise 10 yıla kadar hapis cezası almalı!
  4. Hileli gıda üreten firmaların sektöre tekrar girişleri tamamen yasaklanmalı!
  5. Halkın sağlığını tehdit eden bu firmalar, toplum nezdinde teşhir edilmeli ve isimleri kamuoyuyla paylaşılmalı!

Mevcut cezalar, suçluları caydırmak bir yana, halkın güvenini de zedelemektedir. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’nın daha sıkı denetimlerle, şeffaf bir denetim mekanizması kurması şarttır. Ayrıca, vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesi ve şikayet mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.

Hileli Gıda Üretimi, Toplumsal Bir Felakettir

Bugün soframıza koyduğumuz ekmeğin, içtiğimiz sütün veya yediğimiz etin güvenilir olduğundan emin olamamak, halk olarak yaşadığımız en büyük güvensizliklerden biridir. Bu durum sadece bireysel sağlığı değil, toplumun tamamını etkileyen bir halk sağlığı krizine dönüşmüştür. Hile yapan firmalar, sadece etik değerleri değil, ülkemizin geleceğini de hiçe saymaktadır.

Bir Daha Asla: Vatandaş Güvenli Gıda İstiyor!

Unutulmamalıdır ki, gıda üretimi sadece ticari bir faaliyet değildir; aynı zamanda topluma karşı bir sorumluluktur. Devletin, halkın yanında durarak bu suçlara karşı sıfır tolerans politikası izlemesi şarttır. Gıda terörünü önlemek, vatandaşların sağlıklı bir gelecek hakkını korumak adına öncelikli görev olmalıdır.

Hileli gıdaya karşı caydırıcı yasalar çıkarılmadığı ve etkin bir denetim mekanizması oluşturulmadığı sürece, bu tür skandalların önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Vatandaşlar olarak güvenle gıda tüketmek istiyoruz. Halk sağlığı, hiçbir ticari çıkarın önüne geçemez! Adalet istiyoruz!

Serbest Gezen Yumurtalar, Kafeste Üretilenlerden Kat Kat Daha Sağlıklı!

Yumurta Tavukçuluğu Kafesten Çıkarılmalı: İnsan ve Çevre Sağlığına Etkileri

Bu makalede, kafes sistemlerinin zararları ve serbest gezen tavukçuluğun faydaları, bilimsel verilere dayalı olarak ele alınmaktadır.

Kafes Sistemleri ve Tavuk Refahı

Kafes sistemlerinde tavuklar, genellikle dar bir alanda hapsedilir. Bu durum, hayvanların doğal davranışlarını sergilemelerini engeller ve psikolojik stres yaratır. Tavukların psikolojik ve fiziksel sağlığı, yumurta üretimini doğrudan etkiler.

Yumurta Kalitesine Etkiler

Kafes tavuklarının yumurtaları, besin değerleri açısından serbest gezen tavukların yumurtalarına göre daha zayıftır. Serbest gezen tavuklar, doğal yemlerle beslendikleri için daha besleyici ve kaliteli yumurtalar üretir.

Antibiyotik Kullanımı ve İnsan Sağlığı

Kafes sistemlerinde kullanılan antibiyotikler, tavuklarda kalıntı bırakabilir. Bu kalıntılar, insanlar üzerinde antibiyotik direncinin gelişmesine yol açabilir. Serbest gezen tavukçulukta antibiyotik kullanımı minimum seviyeye indirgenmiştir.

Çocuk Sağlığı Üzerindeki Etkiler

Serbest gezen tavukların yumurtaları, çocukların büyüme ve gelişimi için gerekli olan besinleri daha iyi sağlar. Omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve diğer önemli vitaminler, çocukların kemik sağlığı ve beyin gelişimi için önemlidir.

Çevresel Etkiler ve Karbon Ayak İzi

Serbest gezen tavukçuluk, çevreye daha az zarar verir. Kafes sistemleri yüksek enerji tüketimi ve yoğun yem ihtiyacı gerektirirken, serbest gezen sistemler daha doğal ve sürdürülebilir bir üretim yöntemidir.

Serbest Gezen Tavukçuluğun Besin Değeri Avantajları

Serbest gezen tavukların yumurtaları, daha yüksek besin değeri sunar. Omega-3 yağ asitleri, daha fazla A ve E vitamini içerir. Bu, sağlıklı bir yaşam sürdürmek isteyenler için önemli bir avantajdır.

Tüketici Taleplerindeki Değişimler

Son yıllarda, tüketiciler daha sağlıklı ve etik üretim yöntemleriyle üretilen gıdalara yönelmektedir. Serbest gezen yumurtaların satışındaki artış, bu değişimin bir göstergesidir.

Dünyadaki Örnek Uygulamalar

Birçok Avrupa ülkesi, kafes sistemlerinden serbest gezen sistemlere geçiş yapmıştır. Hollanda, Danimarka gibi ülkeler bu geçişi başarıyla tamamlamış ve hayvan refahı konusunda önemli adımlar atmıştır.

Ekonomik Boyut: Serbest Gezen Sistemlerin Maliyeti

Serbest gezen tavukçuluk başlangıçta daha maliyetli olabilir, ancak uzun vadede sağlanan sağlık faydaları ve çevresel yararlar, bu yatırımı değerli kılar. Ayrıca, serbest gezen tavukların yumurtaları daha yüksek fiyatlarla satılmaktadır.

Türkiye İçin Geçiş Önerileri

Türkiye, serbest gezen tavukçuluğa geçiş yapabilmek için devlet teşvikleri sunmalı ve üreticilere eğitimler vererek bu geçişi desteklemelidir. Ayrıca, tüketici farkındalığını artırmak amacıyla kampanyalar düzenlenmelidir.

Gelecek Nesillerin Sağlıklı Olması İçin

Gelecek nesillerin sağlıklı büyümesi için çocukların ve gençlerin kaliteli gıda tüketimi çok önemlidir. Serbest gezen tavuklardan elde edilen yumurtalar, daha yüksek besin değerlerine sahip olduklarından, bu neslin daha sağlıklı olmasına yardımcı olabilir. Özellikle D vitamini ve omega-3 yağ asitleri, beyin gelişimi ve bağışıklık sistemi için kritik öneme sahiptir. Sağlıklı bir nesil için kaliteli gıda seçimleri, uzun vadede toplumsal sağlık seviyesini yükseltebilir.

Ülke Ekonomisine Etkileri

Serbest gezen tavukçuluk, sadece sağlık açısından değil, ekonomi açısından da önemli faydalar sağlar. Bu üretim modeline geçiş, organik ve doğal ürünler talebinin artmasına yol açarak, yerel üreticilere yeni pazarlar açabilir. Ayrıca, çevreye duyarlı üretim yöntemleri, tarım sektöründe sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilir. Yüksek kaliteli ürünler talep gördükçe, ülke ihracatında da artış sağlanabilir, bu da ekonomiye olumlu katkılar yapar.

Profesörlerin kafeste yetiştirilen ve doğal ortamda gezebilen tavukların yumurtaları arasında hiçbir bilimsel fark yoktur. Yumurtaların içeriği, tavukların diyetlerine, sağlıklarına ve yaşam koşullarına bağlıdır, ancak bu farklar genellikle bilimsel anlamda anlamlı derecede büyük değildir. Kafeste yetiştirilen tavuklar genellikle daha yoğun bir üretim ortamına sahiptir ve onların yumurtalarının besin değeri, serbest gezen tavuklardan aldıkları hareket ve dış etmenler nedeniyle çok fazla farklılık göstermez.

Ancak, doğal ortamda gezebilen tavukların yumurtalarının daha “doğal” veya “sağlıklı” olduğu iddiaları genellikle pazarlama stratejisidir. İnsanlar serbest gezen tavukların yaşam koşullarını daha olumlu bir şekilde algılar ve bu algıyı faydalı bir özellik olarak sunmak, ürünleri daha pahalıya satmanın bir yoludur. Yani, bilimsel bir fark bulunmasa da, daha fazla kazanç sağlamak amacıyla bu tür açıklamalar yapılabilir. Pazarlama dünyasında “doğal” ve “organik” gibi terimler, tüketicilerin algısını yönlendirmek için sıklıkla kullanılır.

 

Kafeste ve Serbest Gezen Tavuk Yumurtalarının Besin Değerleri Karşılaştırması

Aşağıdaki tablo, kafeste ve serbest gezen tavuklardan elde edilen yumurtaların besin değerlerini karşılaştırmaktadır. Serbest gezen tavukların yumurtaları, daha yüksek kalitede besin öğeleri içerir. Bu farklar, tavukların daha doğal bir ortamda hareket etmesinin ve sağlıklı, doğal yemlerle beslenmesinin bir sonucudur.

Besin Öğesi Kafeste Üretilen Yumurta (100g) Serbest Gezen Yumurta (100g)
Kalori 143 kcal 155 kcal
Protein 12.6 g 13.2 g
Yağ 9.5 g 10.6 g
Omega-3 Yağ Asitleri 0.3 g 0.7 g
Omega-6 Yağ Asitleri 1.5 g 1.3 g
Kolesterol 373 mg 370 mg
Vitamin A 260 IU 330 IU
Vitamin D 40 IU 70 IU
Vitamin E 1.2 mg 1.8 mg
Folat (B9) 46 mcg 55 mcg
Demir 1.8 mg 2.1 mg
Magnesium 12 mg 14 mg
Calcium 50 mg 55 mg
Zinc 1.1 mg 1.3 mg
Potasyum 138 mg 150 mg

Yukarıdaki tablodan görüldüğü üzere, serbest gezen tavukların yumurtaları daha yüksek omega-3, vitamin D, vitamin E ve protein içerir. Bu besin öğeleri, sağlıklı beyin fonksiyonu, kemik sağlığı ve genel vücut fonksiyonları için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, serbest gezen tavuklar daha doğal bir ortamda yaşadıkları için, yumurtalarının besin değerleri doğal ve sağlıklı bir şekilde gelişir. Bu nedenle, serbest gezen yumurtalar, özellikle çocuklar ve yaşlılar için daha faydalıdır.

© 2025 Yumurta Tavukçuluğu ve Sürdürülebilirlik Araştırmalar